Yolculuk!
Islanmış tenine kurulmuş tuzak
Seller sükût etmiş, durulmuş gider.
Soğumuş bedeni, sevgiden uzak
Hasret beklemekten yorulmuş gider.
Arzu kabarınca kabına sığmaz
Dolunay vaktidir, yıldızlar doğmaz
Denizler tükenir, yağmurlar yağmaz
Sevdası toprakla karılmış gider.
Hasretler söylenmiş, sevgi anılmış
Hayalin gölgesi 'tutku' sanılmış
Akıl serap görmüş, dimağ yorulmuş
Gönül bu görmeden vurulmuş gider.
Sevgi buharlaşır, yükselir yerden
Kavuşma arzusu belirir birden
Görmesi istenir, gözleri körden
Hiddetten yüreği yarılmış gider.
Gözler sürmelenir, yüzler aylaşır
Yanakta gül açar, kaşlar yaylaşır
İki dudak bir fincanı paylaşır
Küreksiz sandala kurulmuş gider.
Uzanmış yatağa boylu boyunca
Yüzünü kapatmış, arzu cayınca
Sitemler yollamış kendi huyunca
Tutunduğu daldan kırılmış gider.
Ak suyla yıkanmış, krem sürünmüş
Sükûtu ar bilmiş, sessiz bürünmüş
Her hâl ayan olmuş, her hâl yerinmiş
Beyaz bir bornoza sarılmış gider.
Ağzına, gözüne pamuk koyulmuş
Biraz kaçık, biraz deli anılmış
Bu şekilde sevdiğine sunulmuş
Bütün dünyasına darılmış gider.