Bir gönül tahtında yer bulamadan
Yandım feriyorum günahım hâşâ
Helal ile hemhal er olamadan
Arşa eriyorum toprak bu başa!
Kendi aciz, nakıs halimden başka
Haller görüyorum, halim temaşa
Buhranlı zamanda tutuldum aşka
Şekle giriyorum oturdum yaşa
Kene ta içime kurmuş otağı
Zehre sarıyorum düştüm ateşe
Keşkeler içine gizlenmiş ağı
Dibe vuruyorum, geçtim dalışa
Meymenetsiz alnı ve silik izi
Yere vuruyorum, yazık kumaşa
Dilde tespih edip candan azizi
Arşa varıyorum yatmışım düşe
Elimde fermanım dolandım dam dam!
İçim yarıyorum, döşe ha döşe!
Ey toprak gönüllü! Ey gafil adam!
Dürüm dürüyorum, muhtacım fişe
Harabat ehliyle olmuşum hemhal
Sana yürüyorum elimde şişe
Derler ki Kaleli; 'söyle bu ne hal”
Ayak sürüyorum küstüm gelişe
Nakıs: Eksik, noksan, kusurlu