Kızıl ateş, bağrına eş yatırdın
Hararetim, gönül fazım öp beni
Sarı suyla harlı aşka götürdün
Kara böcek, sinsi nazım öp beni
Arzusu matemli, sönük ay gibi
Nazik ahım, külli sızım vay gibi
Takatsizim denkleşmeyen tay gibi
İnce derdim, ağrım sızım öp beni.
Öz atanın çokladığı haklıyla
Karakolda sakladığın saklıyla
Pasaklının pakladığı aklıyla
Polen dünya, kömür tozum öp beni
Zülfü nurdan yar bekliyor gün yakın
Gerçek garip, kim bilecek bir bakın
Sen istersen kin ölecek bir dokun
Kalp hırsızım, alın yazım öp beni.
Biletsiz trende sevda durulur
Gün gelir o tren eskir, yorulur
Hayaller kırılır, camlar kırılır.
Turan oğlum, arzu kızım öp beni.
Okçuların okladığı kafesi
İzanının akladığı bu sesi!
Azrail'in yokladığı nefesi
Emaneti, gönül sazım öp beni
Öte âlem, burada da derişik
Mümin münkir madde ile barışık
Hayallerin umutların kırışık
Ağrım-sızım, çok yalnızım öp beni.
Kim bilecek zorlu yalan olduğun
Yalan mıdır? Gönül alan bulduğun
Yağma yapıp, garip gibi solduğun
Yar gülecek, gül niyazım öp beni.
Nursuzların salihine satılmış
Yalancının melihine tutulmuş
Karaların talihine katılmış
Ve hüvel aliyyül azim öp beni