(Denizlerin en durgun mevsiminde bir körfezim
ve hala dalgalıdır kıyılarım. Karasularımda bir
yelkenlidir aşk, sarsılır ama batmaz. Ve bir güver-
tedir aşklarım.)
I.
Sen körebesin bütün oyunlarda
ve destanlarda küçük bir göçebesin.
Ben bir beraat takviminde günahkarım.
Kaldırıma yasak düşer, mekruh yaşarım
Bir de bilirim
ne sözlerim ne de dizelerim bengidir
bilirim
saçların rüzgarla kafiye
elerin bu aşka teşnedir.
...Artık uzat elini
uzat ki kendimden sürgün geldim
"şairler anlaşılmaz" dedin
sürgünlerden düşsüz geldim.
Gel düş dilenelim, düşkün sevelim.
II.
İşlemez yalan ve talan aşkların hükmü
Çünkü aslolan gitmek değil, kalmaktır
Çünkü aşk
dinmez bir yağmur
ve yasa dinlemez bir halktır.
Bu yüzden sen de
Aşklarını da saçların gibi geriye sal
ve benimle kal
Çünkü
en acımasız yanıdır tarihin
imge soykırımında bir şiir emekçisinin ölümü.
ve senin hüzünle örtüşen yüzün
Kaldırıp düşler sokağına çıkma yasağını
dinle kalbimin gürültüsünü
-Ne dize gelirim
ne dizesiz bir yere-
III.
Gidersen!..
aşk ülkesinden martılar havalanır
Kalırsan!..
benim poetik politikalarım adımlanır
Gidersen!..
avunmalısın bütün sözlerinle
Kalırsan!..
saçlarınla kal
bir de o amansız ve imansız gözlerinle
IV.
Artık yine sessizim
yine asyanın çorak bozkırlarını
andırır gözlerim
ve gebedir
Egenin sulak tarlalarına
Ben bütün mektupları okunmuş bir aşkın
öznesi kalıyorum
Sen tarihin destanlar memesinden
yenilgiler emzir bana