Yusuf Gökbakan - Geceye Mülhem

Yazabilir miyim bilmem
Sırma saçlı bir gecenin
Gönül köşküme nasıl yansıdığını.
İzin verseydi rüzgâr,
Kutup yıldızı takılır mıydı,
Sonsuzluk şarkısının ince perdesine?
Bilmem söyleyebilir miydim,
Aşkın beni nasıl
Ve ne kadar başka iklimlere taşıdığını.

Kapısı kapalı gölün bu akşam şiire,
Ben zoraki dizelerden,
Engelli kafiyelerden vazgeçip
Yakmışım koca bir ömrü hece hece.
Harflerin tükendiği sahillerden
Ulaşır mı bilmem sana söz öbeklerim. Hâlâ cümleler kurabilir miyim ey sevgili,
İnatlaştığın hislerini katarak dilime!
Ağlayışlar mıdır yoksa tükenişler midir,
Aşkın sözlüğünde gece?
Yoksa vakitsiz cebelleştiğim koylarda,
Koyup gidecek misin avuntularımı gizlice.
Hevessiz mi bırakacaksın,
Şelalelerin mesken tuttuğu,
Erişilmez sevdamı sinsice?

Kör kütük dalgaların arasında aymazım işte yine;
Varsın gece korkak,
Hislerin inat,
Göl kaypak olsun;
Yeter ki sayfalar
Geceye mülhem tomurcuk dolsun!