Vakit de şaşırıyor aşkta;
Geç de olsa öğrendim.
Apışıp kalıyorsun bazen vakitsiz;
Bunu kışın yanmaya,
Yazın titremeye başladığımda fark ettim.
Takvimin yaprakları mı yanlış,
Yoksa yanılgıda olan
Aşkınla perişan benliğim miydi;
Bir türlü bilemedim.
Vakit de şaşırıp kalıyor en nihayetinde,
Bunu ancak ruha düşen korun
Sırrına erince hissettim.
Pejmürde mevsimlerim oldu hep!
Yapraklar yeşersin istedim sürekli hazanda,
İlkbaharda onları dökmeyeydi uğraşım.
Meğer imkansıza dadanmakmış aşkın özü,
Ah nereye kadar sürecek
Kendimle sürüp giden bu savaşım.
Nedense tuhaf sıfatlar,
Bilinmedik adlar verdim
Saplandığım anaforlara;
Gözyaşlarım yıllardır uğrarken
Anlam veremediğim helezonlara
Yokluğunla vardım künhüne varlığının,
Ansızın.
Senden daha sıcak bağlandım böylece toprağa.
Her ne kadar düzgünse içimdeki
Benliği senliğe dönüştüren bu aşk;
O kadar çarpıktı işte,
Bilmem nedense aşkın halleri.
Kaç bülbül öldürdüm dizelerimde,
Bilinmez fezalarda kayboldum kaç kez.
Hayalinin imdada yetişir gibi gelişi,
Daha beter eyleyip zamansız kayboluşuydu,
Beni derbeder eden.
Halbuki ben seni hiç özlemedim:
Her daim yanıbaşımda
Tahtına kurulup oturuyorsun zaten.
Hayalete dönüşen hayalindi zannımca,
Beni yerle bir eden.
Sonra bir gün seni,
Gözlerimle kucaklamayı keşfettim,
Çözüldü düğüm.