YAŞAM
arzunun küllerini dağıtır
kırık ansımalar rüzgarı
kovalar yorgunluklar bulutları
fırtınalardan kaçak doluluklar
yüklerini istekler ateşine boşaltırlar
havalanır arzulardan kıvılcım
karanlık geceleri
yaldızlı ciltlere sararım
umutsuz haykırışlar düşer
uçurumun dibinde anılardan leşler
bir gülün dudaklarında uyanır
çiğ damlası yalnızlık
yorganına işlenmiştir yıldızlar
havalanır bakışlarımın güvercini
ayın öptüğü
dudaklarına yumuşacık konar
hazırdır kendini vermeye
yorgun orospu korkular
ama ayrıntılara bölünmüştür
eli kanlı düş-katili yaşam
ayrılıklar taşır ileriye
ileriye hep her an
ve paramparçadır
bizi kendine zincirlemiş
vakitsiz acılar yüklü zaman
birazcık
gözlerimizin kestanesinden
havalanan öpüşleri düşlemektir yaşam
can alacası renklere boyalı
elde edilememişliklere
konan haylaz kelebek
kartal bakışlarca yaralı
kanayan yumuşaklık
hiç ulaşılmayan
yol kenarına düşmüş
can çekişen bedenler
farkına varmadan yaşanılan
dağınık anılardan dikenler
soluk geçmişi iletiyor
düş-renkli geleceğe
elimizde yitik anahtar
arıyoruz olmayan kapıları
poyraz esiyor üstümüze
hep poyraz
yaşanmamış mutluluklardan zaman