Seyrantepe'ye Karpuz Yüklü Kamyonlar Gelir
seyrantepe'ye karpuz yüklü kamyonlar gelir
esneyen öğleye gagaları açık soluyan kuşlar
parıldayan bıçaklar, çatırdayan karpuzlar gelir
aklımda uzak badem ağaçları, deniz serinlikleri
ve bu sözler rüzgara karşı söylenir:
'tek rakibim türk hava yolları... kes hızını
ağlatma el kızını(!)*
seyrantepe'ye karpuz yüklü kamyonlar gelir
ben gündüzün duldasında otururum
aklıma kadınlar gelir
kadınlar... tenleri ayrı, sesleri ayrı;
kadınlar izmirli, amasyalı, ağrılı
ağrılı kadınlar parfüm kokarak, ter kokarak
kadınlar kadın kokarak gelir
ve giderler
hepsi giderler aklıma&soğuk yatağım gelir...
*
seyrantepe'ye karpuz yüklü kamyonlar gelir
ve gün aşınnır, dicle'ye muhteşem bir dolunay çömelir
usulca hışırdarken dut ağaçlarının tırtıllı yaprakları
yosunlara sırnaşarak uyur o nehrin afili balıkları
kamyoncular işerler geceye, rüzgara karşı
uzaklarda gümüş gibi parıldar dicle'nin nemli bataklıkları
*
seyrantepe'ye karpuz yüklü kamyonlar gelir
sıcaktan sarkarken elektrik telleri yollarda asfaltlar erir
derken ufkun göğsünden kente bir otobüs yönelir
yolcular iner, abim askerden gelir
seyrantepe'de öyle ter içindeyken
birden gönlüme bir serinlik çömelir. . .