Önce hain bir uykunun sevimsiz sabahı
Gibi sıradan mahmur,
Aynı sabahın
İlk sıcak çayı gibi ferah
Bir karşılaşma...
-Merhaba!
Sonra güzel
Ve en sıcak gülüşmelerin ev sahibi
Bir yüz...
-Görüşürüz!
Derken
Sanki elin elimde
Kem gözlere keder
Dünya güzeli sohbetler
-Ara beni!
Ardından
Derimizin altına sızan
Hani katiyen rakı içme mecburiyeti çağrıştıran
Bir korku ki
-Eyvah!
Ve şimdi
Kalbimi karanlıklarda hançerleyen
Aklımı başımdan eyleyen
Çok uzun yollarda
Hiç uykulu otobüs saatleri gibi
Acıtan
Kanatan
Yani korktuğumuz
Yani başımıza gelen
Büyüdükçe büyüleyen
Aşk...
-Seni seviyorum!
Şimdi sen
Kalbimin közünde kıvılcım kıvamında
Ağrıyan...
Mart 1994