Küstüm
Kırılırmış yürekler, yaşamadan bilmezdim,
Gönlüme altın harfle yazdığımı silmezdim.
İnanmazdım yalana, oyunlara gelmezdim.
Namertçe sırttan vurup mert pozunda durana,
Yüreği başkasıyla huzur bulana küstüm.
Dalgalanan denizdim hüznüyle döndüm çöle,
Talihime kırgınım alnımda mühür çile.
Özgürlükten vazgeçtim ruhum sevdama köle,
Kalbi taştan yapılmış gönül gözü virana,
Gözlerimi ağlatıp kendi gülene küstüm.
Çilesine ortaktım derdini derdim saydım,
Karanlık gecesinde büyülü dolunaydım.
Sözlerini tutmadı keşke sevmez olsaydım.
Hayalimi çalarak başkasıyla kurana,
Hüznü bana yükleyip mutlu olana küstüm.
Hasret yazdım sevdanın silinmez kınasına,
Aşkım çözüm olmadı yüreğinin pasına,
Hiç acıma ey felek, durma sabrımı sına.
Sitemiyle zulmedip seven gönlü kırana,
Dürüstlükten söz eden bitmez yalana küstüm.
Geçen güzel günlerin hatırı gönül bağlar,
İçimde oyunlarla yenilmiş çocuk ağlar.
Bir of çeksem yıkılır karşımda ulu dağlar,
İhanet hançerini yüreğime vurana,
Hasretle kefenleyip namaz kılana küstüm.
Yarim sanıp bağrıma bastığım günden beri,
Anladım ki, sevdiğim kusursuz bir serseri.
Yaralanmış kalbimdir ömründeki eseri.
Yaptığından utanıp huzuruma varana,
Af dileyen ağıtla yanak silene küstüm.