Boş bir köşk kadar hüzünlüyüm bu sabah
Terkedilmiş odalar öylece yapayalnız
Örümcekler sessizce ağlarını örüyor
Ve gün ışığı tozlu bir ok misali
giriyor pencereden içeriye apansız'
Boş bir köşk kadar hüzünlüyüm bu sabah
Asırlarca dayanmış olanca acılara
Gözyaşları sulamış tahta döşemeleri
Merdivenlerine binlerce kez basılmış
Bahçesinde çınlamaz olmuş çocuk sesleri
Hüznüyle birlikte öylece bırakılmış
Salıncak kurulan selvi dalı kırılmış
Bakımsız bahçesinde kırık dökük dünleri
Uğramazlar, her gece ninniyle uyuttuğu
sevgiyle bağlandığı vefasız sevdikleri
Sarsılmakta rüzgarın ritmiyle kapılarım
Gözyaşlarım nem olup akmış duvarlarımdan
Açmaz oldun neçedir gönlümün kapısını
Kolidorda çınlamaz artık ayak seslerin
Kış misali üşüyor tutmadığın ellerin
Yok olmakta seninle dünyama giren ferah
Bakımsız bahçeler gibi ilgiye muhtaç
Boş bir köşk kadar hüzünlüyüm bu sabah.