Bir zamanlar kapalı pencereler ardında
sadece kendisiyle dost bir adam yaşarmış
Taştan katı kalbiyle, sevgiye inanmadan
gelen tüm sevdalara yüreğini kaparmış.
'
Neçedir, küçük bir kırlangıç pencerede
sevda şarkıları söylüyormuş adama
Birgün 'ne olur' demiş, 'bana pencereni aç'
'Yalvarırım al beni artık sıcak odana.'
Adam 'çek git başımdan, rahatsız etme beni
Öleceğimi bilsem almam demiş içeri'
Zavallı Kırlangıcın kalbi kırılmış o an
Ama yine yalvarmış adama usanmadan
'Kış geliyor, artık dayanamam çok fazla
Aç nolur pencereni gitmeden uzaklara'
Adam kulak vermemiş küçük kuşun sesine
Kırlangıç kalbi kırık karışmış sürüsüne
Uçup giden küçük kırlangıçın ardından
utanmış adam ona bütün yaptıklarından
Hüznü ile baş başa vererek geceleri
düşünmüş kaçırdığı bütün güzellikleri
İçinde bir boşluk, azalmayan bir acı
Demiş ki; 'içeri alsaydım kırlangıcı
Küçücük bedeninde kocaman bir aşk vardı
Günlerce pencereme gelip bana yalvardı
Ne taştan kalbim varmış,
dönüp bakmadım bir kez
Oysa ki böyle bir aşk ister dünyada herkes'
'Nasıl olsa yazın dönecek' demiş adam
Pencerede günlerce beklemiş hiç bıkmadan
İlk kırlangıç grubu belirince uzaktan
durayazmış adamın yüreği mutluluktan
Açmış sonuna kadar bütün pencereleri
Demiş 'nasılsa şimdi gelir girer içeri'
Bütün bir yaz boyunca tükenmez bir umutla
beklemiş belirmesini kırlangıcın ufukta
Uzun aylar sonunda nihayet yaz da bitmiş
Adamın beklediği kırlangıç hiç gelmemiş.
...
...
Sonbahar yaprakları gezinirken yollarda
Adam acıyla yüklü dolaşmış sokaklarda
Bir bankta seyrederken yaklaşan beyaz kışı
bölüvermiş hüznünü bir ihtiyar bakışı
'bir derdinmi var oğul' demiş ihtiyar ona
Anlatmış olanları o ihtiyar adama
'Eğer dönseydi, demiş evimdi onun evi
Anlamıyorum neden dönmedi bana geri'
Yaşlı adam 'ey oğul' demiş gözleri yaşlı
'Kırlangıcın ne kadar sürebilir ki aşkı
Keşke incitmeseydin o sevgi dolu gönlü
Yalnızca altı aydır bir kırlangıcın ömrü'