Tırnaklarım,
Siz sizler doğururken dünyamda
Ellerimi titreten şehvetiniz
sevdirmeden daha fazla,
Yorgun bir balıkçıya bakar gibi;
Gülümseyen, parlak, mavi, gümüş bir deniz baktı yüzüme.
Alaycı.
Siz pek sevdiniz beni
Ellerimi titretip
dokunmadan dudaklarıma,
Rüyalarımda seyahat etmeniz
Hep en kırmızı elma şekerlerine değdirip dudaklarınızı
bir elveda bile demeden,
Irsi bir arzuyla kemirttirmeniz tırnaklarımı
Siz sevdiniz bunu, belli.
Misafirin anlamayanı gibi
git! kelimesinden.