Kelimelerin dudaklarıma nispet yaptığı bir gece
Kalbimi titretiyor hazin sonbahar rüzgârları
Ve çocukluğum akıyor gözlerimden yaşlar kuruduğunda
Anlayamıyorum neden bu fırtına
İyi gidiyor her şey
Ve belki de ilk defa ağlıyorum mutluluktan
Ama kaygılar mani oluyor bütün sevinçlere
Bir kaptan nasıl gidiyorsa buzdağının üzerine
Öyle sarılıyorum dümene
Özgüven ile ukalalığı kavrarken daha
Kavga ediyorum insanlarla
Ben tanımazken kendimi sorguya çekiyorlar beni
Suspus aşkların efendisiyim ben ifade edemem ki kendimi
Aklımda her şey bütün planlarım içimde gizli
Nerde olmam gerektiğini ne yapacağımı biliyorum
Pikselleri dağılan bir resim gibi düşüncelerim
Şekilleniyor yavaş yavaş
Başarılı sayılırım aslında
İltifatlardan demetler sunuluyor bana
Ama bilmiyorum sanki yarım her şey
Üstümde başarıdan doğan bir başarısızlık kaygısı
Bu kaygı yok mu?
İşte bundan bütün bu fırtına
Çocukluktan ayrılırken gurbete gidiyor gibiyim öyle bir hüzün var içimde
Ama vakit geldi artık gitmeliyim
Ve bir yol çizmeliyim kendime
Başarı için ilk adımı atarken hayata
Kısmet deyip çıkıyorum yola
Kolumda sefer tasım var
İçinde
İmrendiğim bir aşka ulaşma temennisi
Ve umutla onarılmış bir peynir gemisi