YÜREĞİMİN ACEMİ ELLERİ
Yüreğinde yerini değiştirdiğin bir sevgiyle
Bahçelerinde evlerin dinlendiği o yerdesin
Bütün günahlarını biraraya toplayarak
Uzakların neden sinsi birer bıçak gibi
Durduğundan söz etmektesindir
Sen şimdi camların ardında buğulanan gözlerinle
Yağmura sarılacak kadar hüzünlüsündür
Rüzgara alışık kavak ağaçları gibi sessiz
Yüreğimin acemi elleri arasında
Ufalanan ekmek gibisindir
Bil ki bunlar bozkırca sezgilerden değildir
Birazdan başına üşüşür yıldızlar
Gecede ömrünü yarılayan kelebeklerin
kırılmalarını duyarsın
Eğer ağlayacaksan dilinin altına
bir ağaç parçası yerleştir
Güleceksen dudaklarını örtecek büyüklükte
bir bulut bulunsun yanında
Yerini yadırgayan bir ay dolanıyor gecede
Karanlık desen ölçülü salmış susmalarını
Aşkı utandıran bu hüzün de ne
Sen benim yüreğimin acemi elleri arasında
buğulanan ekmeğim değil miydin
Sen değil miydin
Bir çocuk yüzünden ekmeği öper gibi öptüğüm
Haydi ince ayarlanmış bir gülümseme seç dudaklarına
Çekip çevir şu karanlığı gözlerinle
Kaldır başını
Bak gökyüzüne
Gökyüzü dedikleri ilkel maviliğe
Mavilikte gizlenmiş bulut izlerine
Say ki bu bir rüyaydı
Say ki ben konuştum sen dinledin
Beni merak etme
Uzun ölümlerimi yarıladım bitmek üzere