yerinde olsaydım sarılırdım sana,
geçip aynanın karşısına
parmaklarımın ucundaki su damlalarından
gözyaşı yapardım.
yerinde olsaydım ağlardım sana.
bir nefes gönderir, buğusuna seni yazardım
kaybolan yılların...
en derin yerinden yırtardım sayfaların
ve içine çizip bir şeyler
seni katlardım
asmak için ak gerdanıma.
yerinde olsaydım koşardım sana.
çekiştirse de fırtınalar atkımı,
öfken olup yırtardım.
gel demeni okşardım zor olsa da
kal demene koşardım.
beceriksiz olsam da
çıkardım bir dalına ağacın
daha hızlı atması için kalbimin
sana uçardım.
Sözlerin en güzeli olup
çatlağından çıkardım bir kırmızı dudağın.
yerinde olsaydım...
oysa sen vardın
yerinde olsaydım soyardım kabuğunu
kınasız yaraların
siyah giyer boyardım
alaca akşamlarda gözümün bebeğini
çıkarır incilerimi sayardım
sevgilim
kahramansız romanım..
oysa sen vardın...
yerinde olsaydım çiçeği olurdum akasyaların
döne döne düşerdim toprağa
hayatımla oynardım.
bağışla beni, yapamadım