Paçalarım kısa naylondan ayakkabım
Çeşmeden su içerken de yıkardım
Sanki taş icat olmamış toprak çimen karışık
Sokağımda kedi taşlardım
Siyah beyazdı kareler ama güzeldi
Marangoz parçaları talaşlıydı ben telaşlı
Silah olurdu, mermi sesleri ise çenemiz di
Kaleleri Battalgazi fetih ederdi bizde bayrak dikerdik
Topum yoktu bilye kazanamadım hiç
Sapanımı kırık pir ket te saklardım
Kırdığım camları hiç saklayamadan
Yemeden sopaları hep yalan arardım
Çınar gibi çamlar vardı, kaçardık bir şekilde
Dünyamız öyle kocamandı öyle bir yerde
Ağlayanımızda vardı telden arabası da vardı
Nasıl kırılmışsa yamulmuştu telden araba
Lastik tekerler elimizde koşardık
Benzini iki gazoz kapağına alırdık
Bir kere simitleri satmaya çıkardık
Ya satardık ya da evde saklardık
Tatlı idi anılarım inanın tatlıydı
Telden araba yapmadım belki yapmaktan korkardım
Oyuncaklarım çoktu ama telden arabam yoktu
İşte; ter toz içinde yaralı dizimle geçen çocukluğum
Telden arabam olmasa bile mutluydum