kanayan yara, sönmeyen ateş
yakıp geçiyor
çürümüş bir ağaç gibi,
kökünden söküyor
iyimserlik tutkusunu,
büyüsü kaybolan yelkenli gemiler
paramparça.
yitirmiş altın değnek sihrini
ve bir eski zaman özlemi
yarınlarda.
çirkin boşluklar tünemiş içimize
kıvranır gömülü karanlığın içinde
bulanık yüzlerdeki renkler,
gergin ve soğuk yürekler
köpükten düşler
buz kesiyor !
yitirmiş altın kalpler sihrini,
zamana oynuyor zalim bedenler,
yarınlar, tersten esiyor...