gönüllü zamanın ıslak gömleğini
geçirmiştik sırtımıza,
ter kokuyordu o devirde
can yeleğimiz,
hükümleri sorgusuz içiyorduk habire,
çalıyordu düşlerimizi
kızıl yıldız.
mağra soğukluğunda buz keserdi
dilimizin direği,
isyana kokuyordu şeytani şiirlerimiz,
gizlice kitaplarımız döşek altı
ve koltuk altı kelle korkularımız,
terliyordu bakışları rezilliğinde
çıldırıyordu kızıl hırsız.