seni gözlerimle çizdim
ve sonra...
sıradan ezgilere kattım
güzelliğini bahçemizin,
aslında çok eski bir şarkı
hatırlayabilirsin !
dar vakitte hani söylediğimiz
sığındığımızda inadına
düşünmekten en kahpe acılara.
şimdi yine geçiyor yanımdan
sıradan bir bulut gölgesi
bozguna uğramış
yağmursuz ve yalınayak,
savruluyor inadına yüreğimde
işkencenin böylesi
kıyamet gibi
suskunluğuma saplanarak.
sığdıramam bahçemize seni,
söylenme sakın, söylenme yine
" gitme kal " dediklerimin
resmi var bende !
gizlisi saklısı kalmadı
canımı okumuş bezginlik.
acı çekmek çocuksu mudur ne,
o eski fotoğraflar hala cebimde.
her baktığımda şimdi yüzün
kararmış bir nokta,
dilimde ise aynı şarkı,
sıradan gibi her gün
aynı gökyüzü ve aynı bahçe
gözlerim resmine bakarken eskidi
yine mi işkence,
yine mi işkence...