Küçük solgun gül!
Bordadan esen hoyrat yel
Perişan etti seni!
Yaprakların sanki
Bir liman yosmasının
Sırtına giydikleri --
Birden saldırıverdi.
Hissetti de kendini
Bir süre belki bitkin,
İstedi gizli kıvrımlarında
Biraz soluk alsın.
Ama kokun onu öyle büyüledi,
Öylesine geçirdi ki kendinden:
Köpürdü coştu birden,
Duyduğu hazla ezdi seni;
Öptüm diye böbürlenmede
Ürkmüş otlarda eserken gene.