Aşil tendonumdan gitmek
seni çocukluğundan öpüyorum
hiroşima zaten kötü bir masaldı
omuzlarının çocukluğu kötü geçti
ve elindeki pamuk şekerinin sayısız travmaları vardı
seni içtiğin sigarandan öpüyorum
külü savruldu,yaşadığım kentin ölü mecralarına
seni tanrısız inancından öpüyorum
hiçbir müzik enstürmanı küfretmedi diğerine
seni akvaryumundaki balığından öpüyorum
esaretin cam bir fanusun içinde biriktiği
kaza sonrası incinen ayak parmakları
hiç küfretmemişti bu kadar
seni denizin üstündeki martılarından öpüyorum
martılarında omuz çukuru vardı
ve renginden dolayı öldürmedi hiçbiri diğerini
seni ölen yerlerinden öpüyorum
seni okuduğun kitabın rahminden öpüyorum
doğurmadı hiçbir kitap seni bir daha
hiçbir öpücük uyandırmadı
aşktan ölen bir kadını
aşil tendonumu kesen hiç bir kadından
gitmedim ben,gidemedim
lila
via vigilandum