Vedat Okkar - Yaşanılan Kısa Yapraklar

Her şey birdenbire başlamıştı
Nasıl gelmiştim
Yoksa benmi seçilmiştim bilemiyorum.

Bir kitap geçti elime tavsiye üzerine
Kitap herkezin yaşantısından bir parça bulacağı söylentileri
Dilden dile dolaşırken Nazım Hikmetin ufak bir şiiriyle karşılaşmıştım

ÖLÇÜ
Sevdiğin müdetçe
ve sevebildiğin kadar,
sevdiğine herşeyini verdiği müddetçe
ve verebildiğin kadar gençsin

Kitabın başlangıcıydı bu şiir
Bir yaşanmışlık bir aşk hikayesiydi satır satır okuduğum
Hani günde en fazla 25 sayfa okuyabilir demiştim ya
Soluksuzca başladığım serüvende tam 50 sayfayı bitirmiştim ilk defa
O kadar sürükleyiciydiki hikaye belkide sürüklenmiştim Aslı ile Muratın hikayesinden
Kendime pay biçercesine
Satır satır beni (bizi) anlatıyordu sanki kelimeler.

İş yerinden çıktığımda yolda yürürken okuduğum kitapta
Metrobüste kalabalığa aldırış etmeden sadece tek başıma kalmış gibi
Sanki her bir kelimesini kendim yaşamış gibi sürükleniyordum sayfalarında
Metrobüsten inip bir cafeye gittim oturdum sonrasında
Bir bardak çay söyledim ve devam ettim Aslı ile Muratın hikayesine
40. sayfalara geldiğimde telefonun çalmıştı hiç bakasım yoktu alo dedim
Arkadaşım nerde olduğu sordu ve dakikalar sonra yanıma geldi
Bir çay söylemiştim ya şekeri yarım karıştırılmış ve soğumuş duruyordu önümde
Soluksuzca okuduğum bizim hikayemizde unutmuştum Çay bardağını masada besbelli

En sevdiğim şairlerden biridir Nazım Hikmet, kitap bizim için yazılmıştı besbelli
Fuzili,Atilla ilhan geçiyordu dizelerinde biliyormusun
Atilla İlhan vefat ettiğinde gözlerim dolmuştu ve ona hitaben bir şiir yazmıştım hemen o gelmişti aklıma

Atilla İLHAN'a
Havalar soğuk, ağaçlar üşüyor
Gönüller buruk, Şairler ölüyor
Cıvıl cıvıl kuşlar yuvasından çıkmıyor
Bir sonbahar sabahında

Yağmur bugün ağlar gibi yağıyordu
Bende aldım nasibimi damlalardan
Gönlüm yağmur gibi yağmaya başladı
Bir sonbahar sabahında
Yinede içimde bir umut var
Yeni şairler doğacak diye
Seslerini duyurucak diye
Hakkımız koruyacak diye
Duyurmalıyız sesimizi özgürce, sevgi ile mutlu geleceğe

Sayfaları geçerken satır satır Fuzilinin sözleriyle
''Canı canan dilemiş & Vermemek olmaz ey dil''
Ya da
Senden bir bir solukda duyduğum kelimeler gelmişti aklıma
Hoşçakal Can bildiğim can

Öyle içten öyle samimi yazılmıştıki duygular sanki ben yazıyormuşum gibi bizi
Her satırı ayrı bir haz ayrı bir heyecan verir olmuştu
Cafeden dışarı çıktığımda karanlık çoktan geceye vurmuştu
yavaş yavaş evime giderken kafamda sana yazacağım bugün değişik bir duyguyla
dizeler geçmişti
Eve geldim bir duş aldım ve oturdum odamda bilgisayar başına kitabın devamını okumak okadar çok istiyordum ki
Fakat daha önemlisi sana birşeyler yazmak vardı içimdeki duygularla

Ve hergün yeni bir şiir yeni bir yazıyla ufak notlarla karşına gelmek istedim
Muratın Aslıyı şaşırttığı gibi

Çünkü sen benim içimdeki heyecanım
Soluduğum nefesim
Kulağımla duyduğum
Tenine hasret kokladığım
Vatanım gibiydin gözlerimde

Ve Nazım hikmetin dediği gibi

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyor bir otelde,holde,ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt oluyor aya karşı bahtsız,öfkeli,aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup duruken kafamda güneşli bir duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne

İşte böyle bir hikayede
Yüreğim Seni Çok Sevdi