Her gece sessizlikte ben yalnızlığımı anlatırken duvardaki gölgelere,
Umut düşerdi içime elbet bir güneş doğacak diye.
Kimi zaman altmışikiden tavşan yaparken mutlu olurdum resimlerde,
kimi zamansa ellerimle yaptığım kuşların gölgeleri
uçabiliyorlardı duvarlarda özgürce.
Erkekler ağlamaz derler ya şarkılarda sözlerde,
Her gece ağlıyordum yalnızım diye,
sessizim diye,
aşktan yana kimsesizim diye kendi yüreğimde.
Yastığıma başıma koyduğumda hep hayaller kuruyordum kendi halimde.
Hayallerimin ana teması hep aynıydı düşlerimde,
Bir sen (beklenen kişi)
bir ben (bekleyen kişi)
ve
bir ortam neresinin olduğunun önemi yok seninleyken her yer güzel düşlerimde.
Yine yalnızlığımın doruk noktasını yaşadığım gecelerde,
şiirler yazıyordum hep olmayan sevgiliye
ve hayaller kuruyordum aşk ile sevgi ile.
O kadar karmaşık değildi düşlerim istediğim.
çok fazla birşeyde değildi düşlerimde olsa bile.
Bir sen oldumu düşlerimde herşey güzeldi ve sade.
Hatırlarmısın bir saklıbahçemiz vardı
istanbulun yüksek duvarlarının arasında kalan,
otururduk bize ayrılmış olan köşemize
karşımızda boğaziçi, denizfeneri, kızkulesi
gözlerimizde kıpkırmızı bir aşk perdesi
sessiz kalan duyguların açığa çıktığı son noktaydı hayallerimin ta kendisi.
İlk defa gözgöze gelmiştik ya İlk defa tatlı sesini duyduğum gibi
herşeyin ilklerini yaşamıştık bizim saklı kalan bahçemizde
Düşlerim gibisin,
hayallerimin içinde hayaller gibisin
hani o ilk elini tuttuğum gece yüreğime düşen
bir serap gibisin düşlerimde.
Ta ki gecelerin birinde yastığıma başıma koyduğumda bir mutluluk doğmuştu yüreğime.
Rüyalarımda mutluydu seninle
Hayallerimde mutluydum seninle,
gözlerimi kapatmıştım mutlu kalayım diye.
ve bir mesaj inmişti gökten kalbime
eğer mutluysan bu rüyadan hiç uyanma diye.
işte o andan itibaren açık gözlerim gündüzleri,
yolarda,
kahvaltıda bir simit yerken düşlerimin içinde,
trafikte
iş yerinde,
telefonda bir seste,
her çağrıda düşümde,
ay'da
yıldızda,
gecede,
okuduğum her kitapta,
mısrada,
satırda
hecede
hiç uyanmamış gibi
rüyalardayım seninle..