Sabah'ın erken saatlerinde gözümü açarken
Günaydın derdi tek bir ağızdan karmaşık duygularım
Kulağıma yansıyanın senden kalma bir pas zannederdim
Baktığım her yerdeki silüetini
Gözüme takılan çapak misali selesim gelirdi
Bir avuç dolusu suyu yüzüme vururken
Su olurdun yüzüme çarpan
İçime işleyen
Ruhuma varan
Kendime gelesim gelirdi duygularımın uzaklaşması için senden
Otobüse biner uzaklaşır
Uzaklaştıkça senden kaçar zannederdim duygularımı
Dalardım kimi zaman
Karşımda oturan bir bayanın gözlerinde
Sarışın saçlarını Kızıl görür
Mavi gözlerini Kahverengiye boyardım
Bakardım bakardım
Dalardım
Sonra ufak ufak yaklaşırdım
Sanki varmışsın gibi
Sanki yarmışsın gibi
Sanki sana yeniden varırmışım gibi
Soğuk tenine dokunurdum
Ve
Bu son dokunuşum oldu
Uyandım
Lanet olası Aralıkta
Yine kıçım açıkta kaldı.