Vedat Okkar - Mutlu Bir Gün 2

Ertesi gün oldu leyladan gelen mesajlarla yüreğimde neşe doldu.
hoşşş sesinide duyduk ya gülüşündeki mutluluk kalbime verdiği husurla mecnun oldum leyla ile mecnun gibi bir hafta boyunca konuşup durduk.

hafta sonu bana geldi minübüsle tabiii devrimizde dağlar tepeler yokki aşıpta gelsin sevgilisine. teknoloji sağ olsun, minübsten inişi gözlerimde bitişi havaalanı gibi yüreğimde çiçeklerin güzelliği şair de olsum sayesinde aşk işte adamı vezir de eder şairde biz şair olduk desene.

eeee aldım onu içeriye cik cik cik ötsün diye pır pır ederken canlandı yüreğim birden heyecanlandı. elini tuttum götürdüm eve annem varmış bizede börek yapmış ahhhh be anneciğim böreğe ne zahmet ettin şöle 2 saat komşuya gitseydin börek yapmış kadar olurdun hani....

hoş sohbete başladık annemin selam diye başlaması da çok güzeldi sudan bahsetti testiden testinin ocak üstünde ısınmasından açıkçası gerdek gecesinden.

birde bir hikaye anlattı hafızamı kazıdı doğrusu hikaye şöyleydii:
Adamın biri evlendiği oğlunun evine gider fakat gelini babasını hiç görmemiş yabancı biri gibi gider kapıyı çalar gelin kapıyı açar, buyrum amcacığım ne istediniz bir bardak su gelinin cevabı hiç uraşamıcam amca hadi güle güle.
oğlunu görünce derki oğlum evini beğendim ama eşiğini beğenmedim.
aradan yıllar geçer oğlu karısından ayrılır başka birinle evlenir.
adam yine eve gider kapıyı çalar gelin açar kapıyı buyur amcacım ne istedin bir bardak su gelin git be amcacım çok işim var kapıyı kapatır,
adam oğlunu görünce oğlum evin yine çok güzel ama eşiğini beğenmedim der, bir kaç zaman sonra oğul anlaşamaz hanımla ayrılır yıllar sonra başka birinle evlenir (amma aç gözlümüş oğulda yaaaaa) adam yine eve gider gelin açar kapyı buyur amcavım ne istedin bir bardak su tabi der gelin buyur şöle kapı eşiğine otur sana yemekte vereyim der. adam oğlunu görünce derki bu sefer evinide beğendim eşiğinide mutlu ol yavrum.

annem bu hikayeyi anlattı bizde götürdük börekleri açık bir çay yanında leyla çayı koyu sever lazzzz yaaaa yada laz leylaaaaa....
yavaş yavaş kaltık annem güle güle iyi gezmeler eşinide eşiğinide evinide gelmişini geçmişini derken atladım lafaaa hoooppp dedim anneee fazla gitmedinmi yanii.
bana dedi çok sevdim oğlum allah mesut etsin, ohhh be bende başka bişey zannettim.
aldım leylayı kollarıma yürüdüm sahile kış ya sahil hani çok sessiz olur ya aklım sıra her köşe başında her bankta kumrular var yumurta yapacaklar yakında sevgililer yani öpüşüyolar koklaşıyolar icabında, yumurtada artık nesi oluyosa.

hele şükür boş bir nak oturduk yan yana başımı omzuna yaslayaşımla bir öpücük yanağına işte bittim ben o anda.

oturduk saatlerce mavi bir deniz önümüzde yanımızada bir kedi geldi sessizce, mırnav dedi birden bire gel pisi dedim atlıyacaktı üstümüze hooppp dur kedi karşındakini toprak diyerek geçme tanı düşün karşındakinın kalbinde yatan leylayı.

saatte geç oldu yani ayrılık vakti geldi minubüse gittik beraber.
bırakmak istemedim oracıkta aklıma geiverdi birden semaver.

semaver nerden çıktı deme evde içtik ya çay seninle ordan kalmış bedenimde.
munibüsle geldik onun oturduğu semte dağları aştık beraber yine.
elleri ellerimde zaten o hep gönlümde sokaktan yürüdük biz bize.

ablasından bir mesaj geldi hani onun adı leyla ya ablasıda bir hülya hiç sorma.
yolumuzdan geri döndük ablasına doru ilerledik yarım saat fazla yanında kaldım icabımda ablaabla çok yaşa.

tabi mevki onun mevkisi bir gören olur laf eder zaten geçenlerde pastane çıkışında dedikodu olmuş icabında, toz bile bırakmadan ayrıldık zorda olsa.....