Yaşıyordum soluksuzca hayatta
Çünkü
Bu şehirde sen vardın
Yakından izliyordum gölgen gibi seni
Elinde kır çiçekleri
Koşuyordun bahara doğru
Hey...dur.
Koşman kimeydi?
Beyaz bulutların altında
Ağaçlarda serçelerin ötüşleriyle
Yemyeşil çimenlerin üstünde
Koşuyordun bahara doğru
Gökten yağıyordu tenine yağmurlar
Tabiat ağlıyordu
Gökten düşen her bir damla
Beni sana dahada bağlıyordu
Benim gözlerimden inen
Sevda yüklü yaşlardı
Bulutlardan yağan tenine
Değince gözlerim gözlerine
Senin gözlerinde sevda
Benim gözlerimde aşk
Seni bana
Tutkuyla
Umutla
Mutlulukla
Hep son kelimeyi söleyemediğim
Duyguyla
Bağlıyordu.
Bu şehirde sen vardın
Haydarpaşada tren garında
Kadıköyden geçerken Eminönü'ne bindiğim vapurda
Bir parça simit attığım martıların özgürlük sesinde
İçimde titreyen sen gibi nefesimde
Hayallerimde umutlarımı süsleyen gölgelerde.
Bazen galatada balık ekmek yer gibi
Oturmuşum boğaza karşı bir bankta
Şiirler yazar gibi
Kız kulesi karşımda aşıkları arar gibi
Bu şehirde birde ben vardım seninle yaşar gibi.
Bu şehirden aldığım oksijenimdin sen benim
Kabataştan atlayıp tranvaya
Otururken koltukta başımı yaslamışım cama
Her bir gölgede gördüğüm sen
Feshaneden geçerken omzuma yaslanmış bir köşede tebessümler
Sirkeciden çektiğim fotoğraflarda her bir kareler
Sultanahmette okunan ezanda
Gördüğüm milyonlarca insan arsında
Her bir kalabalıkta yüreğime düşen
Bu şehirde gözlerimin önünde bir sen.
Aslında sevgilim...
Bu şehirde bir sen vardın
Birde seni düşünen ben....