Ocak ayının soğuk gecelerinden biriydi
Üzerimde eskimiş kırmızı hırkam
Dolaşıyordum bomboş sokaklarda
Sensiz
Kimsesiz ve
Sessiz
Sokak lambaları parıldıyordu
Gece saat bilmem kaç
Kar yağmış soğuğu buğu yapmış çevresinde
Karanlığa meydan okuyan ışık gibiydiler
Onlarda benim gibi kimsesizdiler
Gecenin karanlığında parıldıyan dolunay
Yıldızlarına mahrum
Gökyüzüne hükmeden mabedinde
Tek başına yalnız
Dudağına kilit vurmuş gibi sessizken
Yıldızlar ise yok olmuş benim gibiydiler
Her yanıma lapa lapa yağan kar
Olağanüstü beyazlığında
Üstümü örtercesine heybetli
Toprağa düşerken
Son nefesimde üzerime geçirilen
Kefen gibiydiler
Bir yok oluşun başlangıcında
Herkezi beyazlığı ile büyülemiş kar
İçi karanlıklarla dolu
Beni ölüme sevkettiler