Az mı çırpındı gözlerim, gözlerinin içinde?
Az mı dolaştı ellerim köşe bucak, ellerini tutabilmek için?
Az mı yandı, kavruldu çıplak yüreklerimiz kızgın bir sevda güneşinde?
Ne türküler dinledik dağ rüzgârlarından,
Ne şiirler yazdık denizlerin üstüne sevdâ sevdâ,
-Denizler bitmeden-
Ve ne ölümler yaşadık, ölümden söz etmeden.
....
Bil ki ölümle bitmeyecek sana sevgim,
Senle dolu anılarımı yüreğime gömeceğim,
Ellerinin sıcaklığını saklayıp avuçlarımda
Onlarla birlikte gideceğim.
O, gündoğuşu gülüşünden
Tablolar yapıp asacağım pembe bulutlara
Ve en güzel şarkılarını rüzgârlara kaydedeceğim
Özledikçe; seni dinleyeceğim, seni seyredeceğim.
Bil ki ölümle bitmeyecek sana sevgim
Hem o zaman fütursuzca geleceğim başucuna,
Hiç söylenmemiş bir şiir fısıldayacağım belki kulağına,
Ya da sen öyle hissedeceksin
Ve bir hazan rüzgârı gibi eserse bir nefes saçlarında
Bil ki ben oradayım, yüreğin nasıl yanar, bilirim...
Belki de göz pınarlarında iki damla yaş olup gelirim;
Ağlama sakın, düşürme beni,
Bırak seyredeyim gözlerini doyasıya.
Bilirsin, gözlerinin taa içine bakmayı çok severim.
........................
Ağlama sakın,
Düşerim, ve biterim...