Sensizliğin ölüme benzediği o yerde
Bir el uzanır çeker beni yaşamaktan
O kalır dolu, hüzün dolu gecelerde
Birer kan çanağı gözlerim ağlamaktan
Gitgide yayılır damarlarıma yokluğun
Bir hançer bilenir kalbimde soğuk, sivri
Durup vurur başıma sarhoşluğun
Üst üste içilen dopdolu kadehler gibi
Artık ne yapsam bos, uykular gitti gelmez
Vıcık vıcık bir gecedir ellilerimde kalan
Güneş dogmayı, karanlık bitmeyi bilmez
Saplanır kalbime bir turlu geçmez zaman
İçerim senden uzak günlerin getirdiği
Yavaş yavaş öldüren bu zehir sensizliği.
.