Yıllanmış korkularım var yiğidim.
Hep yani başımda duran,
Günlük bir kitap gibi,
Kapağını hiç açmasamda,
Varlığını hep hatırlatan.
Çok eski bir zamandı farz et
Birini öldürmüşüm yanlışlıkla.
Jandarma tutmuş bütün yolları.
"Katili vurun" emri vermiş komutan!
Unutmuşum o an ,karanlıktan dahi korktuğumu.
Korkunun üstünde bir korku var..
Annemi almışlar sorguya,
Kardeşlerim gözaltında.
Ben yoluma çıkan bir dağın başında.
Ayaklarımı taşlar kesmiş.
Ellerimde hala kan.
Saklanmışım bir kayanın arkasına,
Yani başıma kıvrılıp yatmış bir yılan.
O kadar korkmuşum ki !
Unutmuşum korkmayı.
Ne kadar zamanda öldürür kurşun?
Canım çok yanar mı ?
Hiç bilmediğim sorularla
Kirletmişim ağlamayı..
Ay bile unutmuş bugün doğmayı,
Zifirilik,zehir zıkkım.
Teslim olmam,olamam.
Koşarken son umuda doğru mesala,
Sırtımdan vursalar ya,
Ne güzel olur .
Görmüyorlar beni yiğidim.
Aramıyorlar can hıraş,
Ben bir katilim cümle alem şahit,
Öldürdüm ,içimde nefes alan ne varsa.
Öldürdüm kedimden,babamdan sonra.
Yıllanmış korkularım var yiğidim .
Bileklerimde kelepçelerim.
Hala bekliyorum o sırtımdan gelecek kurşunu,
Onurlu başladık hayata.
Katilde olsak onurlu bitmeli öyle ya ..
Hadi dik inatla gözlerini yiğidim!
Bembeyaz bir güne doğru.
Ceza indirimi,
Görüş günü,
Iyi hal,
Edebiyat falan filan.
Çok şükür başımızda bir dam.
Var birazda şairlik bir yan.
Buda geçer diyorlar yiğidim,
Utanmadan, çekinmeden,sıkılmadan
Gözlerimde ki ışığı al
Son umuda korksanda var,
Ve ;
Gözlerimin ışığıyla sar
Hoşçakal ..