Bir gün, şairin içi adamakıllı yanmış.
Hayat sırtında yükmüş,
Derdi alabildiğine büyükmüş.
Çözememiş nedeni, niçini.
Gözünden yaş düşmüş iki damla;
Yüreğindeki gamla,
Mısralara dökmüş içini.
Gün gelmiş, parasız kalmış, aç yatmış
Götürüp şiirini güfte arayan birine satmış
Bestecinin acelesi varmış,
Her yaptığı işi zaten baştan savarmış.
Şiiri anlamaya üşenmiş,
O kederli mısraların üstüne,
Kıpır, kıpır bir melodi döşenmiş.
Şimdi düğünlerde, derneklerde
O şarkının neşe içinde okunduğunu duyarsınız
Kim bilir, belki siz de ahâliye uyarsınız
Usulü aksak,
Ne güzel olur bir de zil taksak
Deyip, ortaya atlarsınız;
Onunla göbek atıp, bir güzel rahatlarsınız.