Ahşap bir evin çatı katında
Tertemiz bir oda.
Bin bir özlem var dantellerdeki kasımpatında
Sarı bir entari giymiş Gül Hanım, bu yıl moda.
Açık pencerin önünde bir aşk romanı okuyor,
Her yer mis gibi sabun kokuyor.
Perde rüzgardan hafif, hafif sallanıyor
Gül Hanımın yanakları okudukça allanıyor.
Duygular çoktan aşmış bendini
Öylesine kaptırmış kendini.
Kocası olacak o aksinin yerine,
Romandakini koymuş gibi.
Süzülüyor, kadın kahraman da oymuş gibi.
Keskin bir yanık kokusuyla düşünden uyanıyor
Eyvah! Ocaktaki yemek yanıyor!
Zaten her gün hazır dayak,
Bir de sen kalk, yemeği yak!
Bağışlanmaz; ziyan etti ya aşı
Dile kolay! Gitti yarım kilo kuşbaşı.
O evin çatı katında
Bir kadın var ki hiç mutlu olmadı hayatında.
Şimdi sicim gibi akan yaşlarını siliyor,
Ve artık biliyor:
Prensin de aslı yok, beyaz atın da.
.