Osman, o gün en şık elbisesini giydi.
Genel müdür Ahmet Bey'in yanına girmekte
Epey zorlandı.
Sekreter engeli kale gibiydi
Ama işte o an, tarihî bir andı.
Ahmet şöyle bir kaldırdı kaşını,
Tanıyamamıştı eski okul arkadaşını.
Onun anılarıyla doluydu Osman'ın günceleri
Az mı ders çalışmışlardı birlikte geceleri!
Beyefendi'yi bir kez boğulmaktan kurtarmıştı,
Bir kez dayaktan.
Az daha oluyordu elden ayaktan.
Anlatinca şu okul, şu yıl, şu sınıf,
“Ha! Evet “ dedi soğukça, “ Hatırlar gibiyim;
Ben de dört yıldır bu şirketin sahibiyim.
Bu günlerde yeni bir sistem kurduk,
Personel alımını durdurduk.
Kusura bakmayin yukarıda
Beş dakika sonra toplantım var da...”
Hiç kendisini yormamıştı
Ziyaretin sebebini bile sormamıştı
Osman, lisenin mezunlar derneğinin yönetim kurulundaydı
Onu toplantıya çağırmaktı amacı
Dışarıya attı kendini; gözü kararmiş, ağzı acı.
Bu hal onu çok kızdırdı...
Gitti derneğe, onun adını,
Vefat edenlerin arasına yazdırdı.
(Kapılar kitabından)