Bir mukaddes ilmektirki kıvrım kıvrım sarıyor
zerresi sırda saklı sadece hak görüyor
Öyle bir zerredirki kimde varsa kavurur
O ateşte sadece maşuku olan durur
Çünki maşuk kendinden gayrı olanı yakar
Ona bir kez göz atan sadece ona bakar
Ne cilveler saklıdır bu esrarlı bakışta
Nazar ile erirken haz alır yok oluşta
Yapılan Bu yok oluş varlığa yürüyüştür
Ruha yük olur ceset sadece sürüyüştür
Maksudu menzil olan kılavuzsuz gidemez
Vaz geçer varlığından burda dava güdemez
Bu yoldaki hesabın çetelesi tutulmaz
Kılavuza şeksizce teslim olan utulmaz
O rehberle birlikte ne diyarlar geçilir
Ahde sadık kalana çok kapılar açılır
İlk kapıda aldanan sonrakine giremez
Çok nimetler kaybeder hiç birini göremez
Ulu zata yürüyen avamdan uzaklaşır
Cezbe ile hal olup maksuduna yaklaşır
Son durak safiyyedir işte orda durulur
En mukaddes makamdır zatın nuru görülür
Rehberin işi artık tamamına ermiştir
Emanet verileni maksuda erdirmiştir
Aşıkları terk eder bekleyen var geride
Çünki yeni aşıklar duruyor emmarede
Asırlardır bu yolu uzaktan seyrederim
Bilmem sıra gelirmi hangi zaman giderim
Rızayı hak yok ise rehber buna ne etsin
Dokunma ey Ümit'im kim dilerse o gitsin