Cilasından boyasından bezdirdi
Koca köyü ardı sıra gezdirdi
O yetmedi yetmişliği azdırdı
Anasından beter çıktı Dürdane
Sefere çıkanı yoldan eğleyip
Durmaz ise yalan yere ağlayıp
Girdiği her evi viran eyleyip
Nice haneleri yıktı Dürdane
Evlileri karısından boşattı
Yalan yere ne hayaller yaşattı
Dur diyenin kafasına taş attı
Canlarına otlar tıktı Dürdane
Kastı kavurdu koskoca yurdu
Tek kul bırakmadan kökünü vurdu
Zil taktı kalkıp çengiye durdu
Oynadı eğlendi bıktı Dürdane
Her hanede serilidir yatağı
Hiç yorulmaz her dem hazır atağı
Bazen çarşaf bazen mini eteği
Ne giyerse giysin şıktı Dürdane
Ağına düşeni kârından saydı
Yeniyi bulunca eskiden caydı
Görenin bağrına kor ateş koydu
Tuttu cayır cayır yaktı Dürdane
Kısa günde kırk bir mahalle aştı
Yerinden yekinen peşine düştü
Bu kadar rağbete kendi de şaştı
Geleni kapıya çaktı Dürdane
Hacının hocanın yendi fendini
Utanmadan yıktı ar'ın bendini
Körün yatağına attı kendini
Sonra şaşı şaşı baktı Dürdane
Zora soktu zahitlikte ustayı
Alime abid'e koydu postayı
Bırak sağı yataktaki hastayı
Kaldırdı peşine taktı Dürdane
Gözüne bakanın gövdeyi yakar
Maymun iştahlıdır çok çabuk bıkar
Oynaşların kârı kendine akar
Azı sevmez daim çoktu Dürdane
Erkek sinek bile görse şaşardı
Önce nikâhlanır sonra boşardı
Gündüz yatar geceleri yaşardı
Hiç bir düzgün işte yoktu Dürdane
İşin aslı her tarafı diriydi
Gözler ceylan döşü harman yeriydi
Hemi zilli hemde sinsi biriydi
Yılan çiyan gibi soktu Dürdane
Çibanın sebebi yaranın kurdu
Sarıklı cübbeli bir rüya gördü
Nasıl oldu ise tövbeye durdu
Çok sürmedi hemen koktu Dürdane
Ümidim bunlara değmesin değer
Yosmalık anadan mirasmış meğer
Alemin ahını alırsa eğer
Cehennem nârına haktı Dürdane