Karaya cephane çıkarıyorlar.
Yük vagonlarına yüklenen;
Kaçıncı namludur bilmiyorlar.
Hasan;
Başında makinenin.
Hareket yakın.
Anadolu'yu;
Kaçıncı geçişi?
Kaçıncı iç çekişi?
Oda bilmiyor.
Hasan;
Şu makin ada yorgun yatan,
Yanı başında,
Kazana kömür atan,
Senin yaşlı baban.
Hasan;
Taşıdığın yük ağırdır.
Gideceği yer,
Uzak değil yakındır.
Kazana kömür atan babanın,
Ve sen makin ayı çalıştıranın,
Kısaca emeğin yüreğidir.
Hasan;
Taşıdığın ölümdür.
Dağlardan aşırıp götüreceğin,
Anadolu'nun bağrına;
Umuduna sıkılacak kurşundur.
Hasan;
Makineyi çalıştırdın,
Basıncı ayarladın,
Suya baktın.
Babanın yüzüne bile bakmadın.
Emektir senin baban.
Seni yaratanda,
Büyütende emektir.
Hasan;
Kurşunlar emeğin hakkı değil.
Zulmedenin hakkı.
Ellerinle kavra zamanı,
İndir kolu,
Durdur şu ölüm taşıyan,
Makinayi,
Hasan;
Makinanın değil,
Yüreğinin sesini dinle,
Bir kez olsun.
Sen insansın,
Makine değil.
Ölümün değil;
Yaşamın hamalı ol.
Hasan;
Altında sessiz,
Ve sakin uzanan,
Seni doğuran Anadolu'n.
Anadolu senin gibi,
Milyonları doğurdu.
Milyonları doyurdu.
Bu kurşunlar;
Ananın bağrına sıkılacak,
Ve senin duyduğun,
Sadece makinanın sesi olacak.