Turgut Çakır - Gel Seninle Helalleşelim Kapıdağı

Ne zaman yaşlıdan söz edilse onlara yaşlı diyenler var
Onların bedeni üstüne yaş eklenince
Kalbine diken batınca anlar çarkın zor döndüğünü
Başı döner, hayal görür Kapıdağı
Ben derim ki ihtiyarlamış yüreğine kar yağmış
Öyle yağmış ki yaşın ağırlığı altında ezilmişsin
Bulutlar bile su indirmiyor gökten
Toprak ihtiyarın gözleri gibi görmüyor
Senin gözlerinde sinsek uçuyor Kapıdağı
En iyisi susuz bitki yetiştirmeli artık
İnsanlarda cinsel gereksinimi için ilaç düşünmeli artık
Delikanlı çağını yaşayanlar bile ilaç düşünürken
Toprak susuz bitki nasıl yetiştirilir, diyor
Erkekler kendi vicdanından çok kadınların vicdanı üstüne titrerken
Kadınların cinsel taşkınlığından kaynaklanan fırtına insanlıktan söz eder
İhtiyar gözlerin görmüyor ama beyninde susuz
İhtiyar aklın çalışmayınca elbet değişir değeri
Ağacı meyve verirse iyi, vermezse kötüdür
Ağacın sahibi olmak önemli değildir, tadına varmaktır önemli olan
Mavi gözlü dev gibisin Kapıdağı
Kaç asır yaşarsan yaşa ama bil ki sonunda ölüm var İnsanlar sonsuza giden gemiye biniyorlar ama dağlar?...
Dağlar ihtiyar yüreğinden gelen sesle uyanınca ne hayatı ararsın ne de kendini
Görkemli bakışın bile hiçbir şeye benzemiyor
Gel seninle helalleşelim Kapıdağı
Biz dünya gözlerimizi açmadan siz ihtiyar gözlerinizle gördünüz hayatı
Aşkın en güzelini yaşadınız belki de
İnsanlar için aşkın hiç önemi kalmadı Kapıdağı
Onlarda ölünce elbet gidecek, ama nereye?
Kim bilir belki de doğmayanların yanına.
O zaman ne rahat mezarın, hatta köşkün olacak
Susuz kalmış toprak gibi yaşayan insanın bedeni Kapıdağı
Çünkü ağır tokat yemiş bedenin ezik mi ezik olunca
İnsanın da motoru çalışamaz ve sonunda başı döner
Beyin de karışır, diliniz de…
O zaman kötürüm yaşamın ilkleri çıkar karşına
Yine de yaşıyorsun ne mutlu sana
İşte senin tüm bilgin sağlıklı olmak ve yaşamak olmalı
Amma sakın kendi içine inme!
Zaten zaman her şeyin özünü değiştiriyor
Aşkın da…
Onun için hiç üzülme Kapıdağı