Evde ekmek yok, para yok ama açlık şarkısı söyleniyor
Kuşluk vakti güneş doğarken delikanlı uyandı
Yırtık pırtık elbisesini giyip çıktı dışarıya
Hava soğuk, buzdağına dönmüş sokaklar
Yol boyunca yürürken ayakları üşüyünce öfkelendi
İki köpek de ardından geliyordu
Açlık yüreğinin derinliğinde gizlenirken
İhtiyar dilenci arkasında köpekler de
Sonra ihtiyar dilenci başladı konuşmaya
Çok şey biliyordu ihtiyar ama tipi sarsmıştı
Sabah kahvaltısını kuru ekmekle yapmıştı
Delikanlı kızak gibi kayan ayakkabısından yakınırken
Gözyaşı döken yüreğindeki acıyı çeke çeke yürürken
Duvarın üstüne konulmuş paketi aldı eline
Usulca açınca ekmek içi döneri yerken ihtiyar dilenci yaklaştı yanına
Ekmeğini onunla paylaşan delikanlı dost oldu ihtiyarla
Güneş kara bulutların arasından geçerken
-Düşünüp son vermek istiyorum bu kötü hayata
Kulak ver ihtiyar sözlerime, iyice dinle beni
Bugün yeni bir işe başlayacağım, yapacağım iş ağır olsa da çalışacağım
Açlık girdabından kurtulacağım
Konuşa konuşa meydana gelince dükkân açılmıştı
Hemen işe başladı, kamyondan kolileri başladı indirmeye
İhtiyar delikanlıya bakarken gözlerinden akan yaşı silerken
Ekmek şarkısını söyleyerek yoluna devam etti