Güneşin sahibi var
Gülüyor bize
Keçi sakallı gençler
Akrep ateşleri gözleri
Taşlı tarlalar susuz
Ayaklarımızda çarık
Eşek sırtında yolculuk
Taşlı tarlalar kuşluk vakti yalnız
sirke satıyor köylü
Güneş tepemizde
ayaklarımızda çarık
ölü toprak
eşek sırtında aştık dağları
İşte biz köyümüzü böyle dolaştık
İhtiyar eşeklerin
yaşlı gözlerinde
Dinledik taşlı tarlaların sesini
Toprak vermiyor
ateş saçıyor güneş
altın başaklar artık gülmüyor bize
Nefesine hasret kaldık
Harmanda düven
Kara öküz homurdanıyor
İşte biz köyümüzde böyle yaşadık
Kara perdeler pencerelerde sessiz
Gaz lambası ışığında ağlayan gözler
Işık sızdı mı atlı polisler çalıyor hemen kapımızı
Taşlı tarlalarda gezmedik
çalışmadık
Aç yattık
aç kalktık
Tarladan tarlaya çekirge gibi zıpladık
Dinledik ahlat ağacının sesini
Memleket hasreti çektik
Niye hasret çektik bilmeden
Memleketim dedik
bağrımıza bastık
hırsız hırsız gözlere alkış tuttuk
türkü söyledik
Tankların sesi kulaklarımızda
Kırmızı çizgiler gözlerimizde
gaz lambası ışığında ağladık
Yalan davulu çaldık
hırsız gözler türkü söyledi
biz oynadık
Çıplak ayaklarımızda çarık
sirke satıyor
Bir başkadır benim memleketim
Bazıları köylerim var diye sevinirken
Biz güneşe, suya, toprağa hasret kaldık
Toprak reformu yapılmalı diye bağırdık
sesimiz
soluğumuz çıkmadı
Çekirgeler duydu
akrepler duydu
Kara öküz harmanda altın başaklara bakıp bakıp ağladı
Bir başkadır benim memleketim
Suratı asık kızlar
mani söyler
Köstebek gözlere bakarak
Keklikler ötüşür kel dağlarda
Yanık türküler söyler
Cin gözlü güvercinler sözlü
Kör davullar çalınır pınar başında
Dibekte buğday dövülür
Nasırlı ayaklarda sancı
Şuraya bir yatak ser hancı
Nefes kokusu
ayak kokusu
sazların sesi
Teneke soba üstünde ibrik
Yıkan yıkanabilirsen
""Lâhavle ve lâ" çeken analar
babalar
Ezan sesinde uyanır gözler
Sabah namazı kılınır
akrep gözler tükürür yüzümüze
Bir başkadır benim memleketim
İneğin memelerine uzanan dudaklar
Buzağı ile yarış yapar emmek için
İşte böyle yaşadık biz
"Bugün 23 Nisan
Bayramı hepimizin
Geçti o kara günler
Açıyor pembe günler
Ağaçların dalında
Şarkı söyler bülbüller"
İşte böyle yaşadık biz
Kara sevdası olduk memleketin
Suyuna
havasına
toprağına
taşına
Sirke satıyor köylü
elma sirkesi
üzüm sirkesi
Böğürtlen dallarında karıncalar
Kara sevdası olduk memleketin
Pınar başında kızlar
"Pınar başı burma burma yar yar yar yaraman" derken
Su içtik pınarından
nezle olduk suyundan
Kara sevdalı kızların türkülerinden
oynadık zıpladık
Şimdi güneş tepemizde
ateş
toprak
su
Taşlı tarlalar yalnız
ezan sesinde uyanan gözler
Namaz kılar sarıklılar
Kimsesiz
sahipsiz tarlalarda baykuş öter
Sahibi var güneşin
kör değiliz görüyoruz
okuyoruz
Toprak reformunu
toprak yüzlü köylü
Ovaca ağacı altında uzanmış boydan boya
Uyuyor
"İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye"
Uyuyor köylü
kentli
Güneşin sahibi var
Dağdan gelen kovuyor bağdakini
Doğudan batıya
batıdan doğuya
güneyden kuzeye
kuzeyden güneye
Fırtına esiyor
Uyuyor köylü
kentli
karısıyla
oğluyla
kızıyla
parasıyla
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyerekten
Sarılıyor toprağına
toprak
su
ateş
ruh
Güneşin sahibi var
İhtiyar köylü emekli artık
ölmek istiyor
Kazık atanlara kızıyor yalancıktan
Mutluyum yaşamaktan diyor
Yalan
Sadaka devri başlıyor
sadaka zammı
"Bir şarkı söyle kalbin kırılsa da
Bir şarkı söyle kalbin incinse de
Ayrıldın sevdiğinden
Ağlamak neden
Mutluluk varken
Yaşamak varken"
Çile bülbülüm çile
Emekli mahkeme kapılarında
Güneşin sahibi var
Ölmek istiyor emekli
Köylü sirke satıyor
Para babaları geliyor
hırsız gözler çalıyor
çırpıyor
Emekli ölmek istiyor
gururu hasta
onuru hasta
şerefi hasta
cesareti hasta
Kanser
b17 çare oluyor
Buğday çimi
buğday şırası
limon
acı badem
nar kabuğu
Emekli ölüyor
Kel dağların ışığına
taşlı tarlaların gözlerine
İpotek konuluyor
akına
şerefine
onuruna
cesaretine
Zalim türkü söylüyor
Allah zalimi unutmaz diyor
affetmez
Zalim türkü söylüyor
emekli boğuluyor
Din boğularak ölen şehittir" diyor
Suçlu suçsuz
suçsuz suçlu oluyor
Toprak reform bekliyor
Para babası geliyor
Asma yaprağından süzülen gözyaşı
Yaprak sarmasına düşüyor
Ağlayan gözler
Keşke diyor işaret parmağıyla gösteriyor
tepedeki yalnız ağacın altındaki
kurumuş yaprağı
Kurumuş yaprak olsaydım, diyor.
Hz.Ali
"İnsanlara bir zaman gelip çatar ki, Kuran'dan ancak yazı,
İslam'dan isim kalır
"O gün mescitler yapı bakımından çok parlaktır
ama hidayet bakımından haraptır
ama hidayet bakımından haraptır" diyor.
O gün mescitlerde oturanlar,
onları yapanlar,
yeryüzünün en kötü kişileridir.
Fitne onlardan çıkar,
suç ve hata onlara sığınır.
O günden Allah'a sığınırım, diyor.
O günleri biz göremeyiz ama
"Olmayalım keser gibi
Hep bana, hep bana!
Olalım testere gibi
Bir sana, bir bana."
Toprak reformu
Milli gelir dağılımı derken
Epiktetos'un sesi geliyor derinden derine:
"Ölüm var, o halde neden başkalarının hakkını yersin?
Ölüm var, o halde neden efendilik havalarına girersin?
Ölüm var, o halde neden hakkıyla idare etmezin,
Neden ilahlık taslar, despotluk yaparsın" diyor.
Ölüm var, neden dağdan gelip bayırdakini kovarsın?
Ölüm var, neden dağdan gelip güneşimi alırsın?
Ölüm var, neden dağdan gelip toprağımı alırsın?
Ölüm var, neden dağdan gelip ekmeğimi elimden alırsın?
Ölüm var, neden milli geliri eşit dağıtmazsın?
Ölüm var, neden toprak reformu yapmazsın?
Bir başkadır benim memleketim
"Keşke şu tepedeki yalnız ağacın altındaki
kurumuş yaprak olsaydım."
Ah çeken köylü
kentli
Doğduk ölüm için
Topladık yok olmak için
Yaptık yıkılmak için, der.
Güneşin sahibi var
Köylünün
kentlinin her soluk alışı ölüme atılan bir adım
ölüm vakti gelip çatacak
Köylü
kentli bilmez
başına neler gelecek haberi olmaz
başkası için çalışır hep
Dert ve gam diye diye ihtiyarlığın kapısını açar
Köylünün
kentlini kadrini bilmeyenler
bir gün helak olup gider
Köylü
kentli
Dünyada nasibim bu kadarmış diye hayıflanır
Bir başkadır benim memleketim
"Bir ah çeksem karşıki dağlar yıkılır"
Evet, karşıki dağlar yıkılır
aydın geçinenler biraz dinleyin bizi
Biz dinledik sizi
Gördük ki
İçi boş çuval gibi
Yerde ki sarı yaprak gibi sessiz
neden bakarsınız bize
Köylü
kentli sizden iş
aş
eş istiyor
Darılmayın!
gücenmeyin!
Güneşin sahibi var
Mekansız, işsiz kaldık
Açlık kapımızı çalıp duruyor
Bir başkadır benim memleketim
çalışan, üreten her insan büyük bir değerdir
İnsanın değerini bilin!
Biz güneşi özledik!...
Bilgiçlik taslamayın bize!
Kendini biliyormuş gibi gösteren hüsrana uğrar
Güneşin sahibi var
Biz güneşi özledik!
halkına kötü davranan
elbet bir gün bulur belasını
Biz güneşi özledik!
Ya siz?
Akıl akıldan üstündür
biraz dinleyin bizi
makul insanlarız
Aklın insana sermaye olduğunu biliriz
Güneşin sahibi var
Şöyle yaparım
böyle yaparım deme
"Lafla peynir gemisi yürümez"