Cebinde çiviler,
Belinde keser...
Ve omzunda kendi çarmıhını yüklenmiş
Yürürken meraklı kalabalığın arasında...
Ya aşk?
'Aşk nedir, ey meçhul? ' diye
Haykırdı bir gurup.
Durdu...
Ve acı acı gülümsedi
Bana göre mi?
Yoksa
Size göre mi?
Dedi.
Soranda,
Sormayanda şaşkın kaldı.
Dönüp ardını
Yürürken seslendi;
Bana göre olanı zaten anlamazsınız
Size göre olansa;
'Aşk kendinizin sandığınız
bir sesin ve kokunun
aslında size ait olmadığını
ve bir başkasının sesi ve kokusu olduğunu
anladığınız zaman biten şeydir...'
'Kendi sesinize ve kokunuza
hafızanızda yer yok sizin.
Sizler yabancısınız kendinize!
Aşkı bu kadar tutkuyla aramanız
Hep kendi sesinizi,
Hep kendi kokunuzu
aramanız belki de...'
Diyerek yürüdü meçhul.
Meçhule giden bir yolda,
Omzunda kendi çarmıhını taşıyarak...