GÖRÜNTÜLENİŞLER XIX. TUNÇTAN BİR YALNIZLIK
ilk o geldi rıhtıma demirlediği umutlarıyla
durdu. artık yaşamaktan yoruldum
diye yanıtladı oğlunu
ufku izledikçe sonsuzluğun çizgileri
yerleşirken alnına
uykusuzluk, soluğunu kesen öksürük nöbetleri ve kan
sığ sularında tekneler yüzdürdüğü kasaba:
bodrum, her insan bir bodrum burada
bir yalnızlık kalesi ve poyraz
poyraz olmalıydı uykularımın son limanı
de oğul kimin ağına takıldı ki
mutluluk, kimin
çekilirken deniz ağlardan.
tunçtan bir yalnızlık kalesi babam
gözleri çakır.