Tuba Gürdere - Nice Anlara Aşktır Zaman

Düşüncelerinizde,
size ait bir iz.
Kendi ellerinizde ki sıcaklık sadece iç duyuşunuz.
Düşüncenize dokunduğunuz yer ve kalbin duyuşuna dokunan etkide kendinize dokunduğunuz yerde.
Ve yine bir çok şey dokunurken içinize,
sizin tepkisiz kalabileceğiniz ancak hissettiğiniz dokundukça,
kendinize duyuş olduğunuz yerdesiniz.
kendinize dokunduğunuz yerde sadece kendinizde.
Ve önünüzde akmakta bir nehir.
Nehrin suyu az ancak akış gücü kuvvetli.
Bakışınız suyun akışına karışırken
düşüncenize dokunmaktasınız sessizce.
Avuçlarınız sımsıkı kendinizi tümüyle kavradığınız an
ve zaman saniyelerden düşünceyle şekillenir.
Kendinize dokunduğunuz derinlikte elleriniz öz duyuşunuzu sarar.
Ürkek ve tedirgin serinlik içinde,zamanı solurken
çarenin ulaşılan ritmidir hesapsız.
Ellerinizde ki sizi zamandan daha hızlı akan suya bırakmak.
Kendinize akmak daima sessizce ama asla zamana değil. Düşünce gücü öyle zamanlara ulaştırır ki;
zaman sessizce kayıtsız kalır.
Hissettiğin yerde sen varsan,hissedilen her ne ise senin için var.
Kendine dokunduğun gerçeklik kalbinin duyuşudur zamansız.
Ve akan bir nehir için zaman yoktur çünkü zaman durduğu noktada ilerler.
Ve akan bir nehir hiç durmaz daima akar.
Ve gökyüzü hissedersen hüzün değil, yüzün olur göğsünde.
Gecenin kuytusu olmasa,nasıl varolur ki güneş yeni gün adına?
Dirilmek zamanın kuyusunda ve gecenin en koyusunda.
Yaşam olmak güzelde, yaşamak zor olmaz mı yaşam katmak adına?
''Kör kuyulara atılmasa bütün karanlığına rağmen nasıl göreceksin güneşi Şems olmak kolay mı? 'Gerçekliğe yanmak güneşin şiiridir gecenin serinliği altında.
Nice anlara aşktır zaman.
Gündoğumuna ve günbatımına kadar yalnızca bakışımıza varolan.
Ve görüşümüze yansırdı duyuşumuzun ışığı en aydınlıklarda.
İşte o an hüzün yağmurdu gökyüzünde.
Hissettiğin yerde sen varsan, hissedilen her ne ise senin için var.
Yüreğinle hissedersen eğer, yüzün olur gökyüzü göğsünde.
Ve şimdi akmalı gökyüzünden yedi renk alan bir nehir coşkusuyla.