Ne çıkar gündüze çıkmasan? Güneş kalbine doğdu ya!
Ne çıkar gökyüzüne ermesen? Eren günyüzüne dokundu ya!
Ne çıkar erişilmez denilse? Erişilmeyen özlemlere erdirdi ya!
Ne çıkar talan,saman edilsen? Düşünce tortusu erimez ya!
Ne çıkar acılarla harman edilsen? Huzura büyüyen alev sönmez ya!
Ne çıkar iğreti söz denildiğinde? Cümlede sözden öte özsün ya!
Ne çıkar karanlık sanılsan? Sen,güneşle birlikte sön geceye!
Ne çıkar söndür içinde ki karanlığı,karanlıktan içre dön gündüze!
Ne çıkar sonsuz aydınlıklar içinde ruhunla huzura durmak var ya!
Ne çıkar sessizliğin en ortasında olsan? Sessizlik ki; ardındadır hayattır ya!
Ne çıkar sızın var yalnızsın sanılsan? Yalnızlık değil, kalabalığın en sonundasın ya!
Ne çıkar Hızır suda yürüse? Sen o suda yüzünü yıka, hızına durur akan su,hızıra durulur ya!
Ne çıkar sular duyana akarda kimine susar. Sus! Su ol yoluna akan su canına yoldaş olsun yaşlar susar ya!
Ne çıkar gece ile gündüz ayrılsa içiçe olmaları tek gerçektir ya!
Ne çıkar zaman bölünse? Nehirler bir akar ve birleşiyor ya!
Ne çıkar sular kimine yoldur, kimine susar. Sus! Akan su yoluna yoldaş olsun nehirler sonsuzca akar ya!
Ne çıkar kuru ot sanılsan? En güzel otlar düzlükte değil,dağlarda yeşerir ya!
Ne çıkar kuru od sanılsan? od can'a şifa.
''Ölürse ten ölür canlar ölesi değil ya! ''