Düşlüyorum bu geceyarısı anının ormanını:
Canlı bir şey daha var yakınında
Saatin ıssızlıktaki tıkırtısının
Ve bu boş sayfanın, parmaklarımın gezindiği.
Tek bir yıldız görünmüyor camdan:
Daha karanlığa gömülü, ama
Daha yakında bir şey
Adım atıyor ıssızlığa.
Bir tilkinin soğuk burnu karanlık kar denli
Hafifçe dokunuyor dallara, yapraklara;
İki göz ışık tutuyor bir harekete şimdi,
Şimdi yine ve şimdi ve şimdi
Ağaçların arasında karda
Düzenli ayak izleri bırakan ve tetikte
Titrek bir gölge duraklıyor yanında bir kütüğün,
Sonra cüretle açığa çıkan bir gövdenin
Çukurunda ilerleyen bir göz,
Genişleyip derinleşen bir yeşillik
Tüm güç ve pırıltısıyla
Kendi amacına yönelik,
Ta ki ansızın keskin bir tilki kokusuyla
Dalıyor karanlık çukuruna kafamın.
Pencere hâlâ yıldızsız, tıkırdıyor saat
Ve artık dolu sayfa.