zamanı geriye yürüsek
isimsiz sokaklar gibi özgür
yüzümüzde çocukluğumuz
arnavut kaldırımları
tatlı-sert
kanatsa tabanlarımızı
kış tutuşsa bahara
bir kuş göçü yürüse sesimize
çırılçıplak
iki çocuk kalsak
zamanın sustuğu o yerde
ağlasak kahkahalarla & gülsek
kanayan bakışlarımızı
yıkasa sokak
kış tutuşsa bahara
kurusa
avuçlarımızdaki kan
iki çocuk kalsak
zamanın sustuğu yerde
masumca öpüşsek
biriktirsek geceyi
gübrelesek ışığımızla
sulasak
ikimiz kalsak
zamanı geriye yürüsek
öpüşene dek çocukluğumuz