hüznün yeri değişti ahbap
muştulu bir sevinç zaptetmiş sabahı
haylaz serçelerin sıçramalarına dalmış
yüzlerimiz güneşe tırmanıyor bak
leylakların baygın kokusunda sabah
kap gel kadehleri
kuralım çilingir sofrasını
şişede korsan bir yelkenli bak aşk
okyanuslar bizi bekliyor
yağmalamak için ganimetlerini
mutluluğun
dök sevinçlerini
kimliği hükümsüz sokağa
yıka içini şarapla
ölümün rengi daha bir keskinleşsin
anarşist bir korsan içimizde aşk
bekliyor kapıda hüzün
hüznün yeri değişti ahbap
serseri martılar yırtıyor gözlerimizi
çocukluğumuz kulaç atıyor yırtıklarda
kaç sabah daha eskitir bu hüzün
yüzümüz yürürken geceye