Aşk varsılı bir çoban silüeti
Karanlığın ağırdığı o dar zamanda
Kavalıyla üfledi yüreğini güneşe
Patladı tufan saçıldı sözün özü
Gün çoştu parladı ufukta bilinç
Havalandı bir düş göcü apansız
Nemden ağırlaşan bulut gibi
Yağdı var oluşun sırrı sızdı derine
Hayhuylar şehrinde tan zamanı
Zulüm tırmanırken usul usul
Geceden terkedilmiş sahipsiz ellere
Acı misafir oldu ıssız sokağa
Çapsız uçuşlardan döndü benlik
Çoban üfledi çökeltisini aşkın
Sokak aşka bulandı acıya inat
Duyulmamış bir türkü doldurdu boşluğu