rodrigo'yu anlamıyorum
motzart'ı bethoven'ı
urfa'yı biliyorum
buhara'yı
yanık türkülerle geçerdik diyar-ı bekir'den
harran bamtelimizdi dicle ve fırat
yüzlerimizde kuruyan ırmağın izleri
harabe şehirler kum saatleri
su sesiyle uyanan sabahlar
her yanımızda kırlangıç yaraları
geceyi ayartmadan
yormadan geceyi
kadim sayfalar arasında
sevgiyle öpülen
kelimeler..
ne tevrat dı ne incil
ve kur'an dı çağıran bizi
Talip Işık