çabuk döker yapraklarını yalan ağacı…gizlemez dalları çıplaktır
acı kahvedeki telve serap
sızlamaz…en güzel terane hakikattır
alna yazılana kurbanım…!
bazen kader…
bir kürek mahkumunun terinde tuz
bazen de inancın yolunda toz olmaktır
herkes kendi göğünde hükümdar
herkes kendi gönülgâhında sultan da olsa
yaşamak…zembereği gün be gün ölüme kurmaktır
cennet…
entarisindeki gülleri sulayan küçük kızın yüzüdür
hasret…
dokuz yıl on gündür doğuramamış…
etekleri ninni…memeleri süt dolu hamile kadındır
kıyamet…
bir gün…sevgilinin bedenindeki ateşle yanma ihtimalini düşünmektir
burkalı Afgan kadınının hayali…görülmektir
düşmüşün hayali…
şifa diye yaralarına sürülmüş yangınları söndürmektir
benimki ise…
cami avlusuna bırakılmış bebeğe güneş şefkati vermek
evladı yitik bir ananın…
gül dalına astığı ağıtı okurken ölmek
ve
un ufak edilmiş bir züğürt mezarının yanına gömülmektir
&…insan olmanın bedeli…yaşamak
yaşamanın bedeli yanmaktır
kaçakcı heybesinde haşiş…gerilla namlusunda kurşun
yaraya saplanmış kör bıçak gibi…
güzel bir düşün…tam ortasında uyanmaktır…&
1990
tahsin özmen,bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı yay,ank,2006